“ her şey bir anda başlamıştı.. uzunca bir şeyin (17 cm, temiz) içerisinden hızla fırlatılmış, adeta fışkırmıştım. girdiğim yerde başka spermler de vardı. bunun ilk sefer olmadığı oldukça açıktı.
milyonlarca sperm, uzun kuyruklarını sallaya sallaya itişiyor didişiyor ve sonunun ne olduğunu bilmediğimiz bir maceraya doğru sürükleniyorduk..
yüksek bir hızla vajinaya fırlatılmak nasıl bir şeydir bilir misiniz? işte ben biliyorum. rahim ağzı denen yeri de geçmiştik ki, onu gördüm. küçük bir boğa kafasını andırıyordu.. yumurtalıkları ve rahmi birbirine bağlayan bu tüplere fallop tüpleri dendiğini, bir bakışta anladım?!
bana hala boğa başı gibi gözüküyorlardı. çaresiz, o yöne doğru sürükleniyordum..
büyük bir suratle rahim ağzından içeri girdim ve bu tüplerden birinde yukarı doğru süzülmeye başladım. gerisini hatırlamıyorum..”
- sperm sabahattin’in – bir spermin sekiz saati; kuyruklu yalan – adlı otobiyografisinden. –
bu alıntıdan da anlaşılacağı üzere sperm demek, uzun kuyruğu, yuvarlakça da bir başı olan garip bir mahlukat demek. sabahattin, yukarıdaki anısında bir yerden sonrasını hatırlamadığını söylüyor ki bu gerçekten anlaşılabilir bir şey.
spermden daha fazlasını beklememek lazım. ama biz bugün biliyoruz ki; bu anı, ancak iki şekilde devam edebilir; rahim ağzından içeri giren sabahattin,fallop tüplerinde yüzerken; yumurtalıktan çıkmış, aylık inişini yapan bir yumurtaya rastlar veya rastlamaz.. işte bütün mesele bu.
diyelim ki rastladı, işte o vakit kızılca kıyamet kopar. sabahattin ve onun gibiler; yumurtaya bir bombardıman başlatır ve kuyruklarını sallaya sallaya içine girmeye çalışırlar.
diyelim ki sabahattin başardı ve içeri girdi, o zaman akan sular durulur, yumurta duvarı bir anda sertleşir, diğer spermler içeri giremez; ve sabahattin’e, “ulan biz seni dışarıda bulmaz mıyız süt çocuğu!” der gibi bakarlar.
bu sinirli arkadaşlar en fazla – o da muhteşem koşullar oluşursa – yedi sekiz ( 7 – 8 ) saat daha orada takılıp, ölürler. sabahattin bu süreçte yumurta ile birleşmektedir.
sabahattin artık yumurta çekirdeğinin bir parçasıdır, yumurtanın esas sahibi bu durumdan “gebelik” veya “bir daha mı? tövbe!” diye söz eder..
pipiden çıkıştan, yumurta hücresi ile içli dışlı olmaya kadar geçen süre maksimum (en fazla) sekiz saat (460 dakika) sürer. bu birleşmeye yerine ve zamanına göre “döllenme” veya “çocuğu koymak” da denir.
sabahattin gibi y kromozomu taşıyan spermler erkek, gülben ergen gibi xkromozomu taşıyan spermler ise kız çocuk meydana getirirler.
çocuğun cinsi, spermler arasındaki mücadeleye göre belirlenir. kuyruğunu hızlı ve kuvvetli sallayan kazanır, farklı renkler dostça mücadele eder.
aslına bakılırsa sabahattin gibi tiplerin bir çocuk oluşturması pek çok şeyin aynı anda var olmasına bağlıdır.
aslına bakılırsa sabahattin gibi tiplerin bir çocuk oluşturması pek çok şeyin aynı anda var olmasına bağlıdır.
yumurta aşağı inerken sabahattin, fallop tüpünde olmalıdır. yumurta olgun, sabahattin canlı ve istekli olmalıdır. bir kadın üreme dönemi boyunca yalnızca400 olgun yumurta üretir (tavuklarla karşılaştırılınca durum içler acısıdır). her bir ay içerisinde yumurtanın döllenme (a.k.a. sabahattinlenme) olasılığı bulunan on iki ila yirmi dört (12 ila 24) saat arasında bir müddet vardır.
kısacası gebe kalmak belli koşulların oluşmasına bağlıdır ve olasılık çok da yüksek değildir.
tabi bu olasılığın düşüklüğünün cesaretlendirdiği erkeklerin görüşlerini, bir de; güçlü kuvvetli bir babaya sahip sevgililerinin ailesine, olayın nasıl olduğunu anlatırken almakta sonsuz fayda vardır..
yazının sonuna yaklaştığım şu dönemlerde gene sperm sabahattin’den bir alıntı ile finiş çizgisinden geçmek isterim. evet sabo; mikro senin..
“…
sperm olmanın bir diğer kötü tarafı da, pipiden çıkarken ne ile karşılaşacağını asla bilmiyor oluşunuzdur. kaderiniz tamamen pipi sahibinin elindedir. (buradaki “elindedir” kelimesi, bazen mecaz, çoğu kez gerçek anlamıyla kullanılmaktadır). nice arkadaşımın, klozette, şu pipiye takılan poşetlerde veya kulak burun boğaz yollarında sonlanan hikayelerini içim acıyarak dinlemişimdir. tüm bunlara rağmen, hepsine seslenebilsem şunu demek isterim; dünya’nın tüm spermleri, yumurtayla birleşin.. birleşin de görün ebenizinkini!”
sperm olmanın bir diğer kötü tarafı da, pipiden çıkarken ne ile karşılaşacağını asla bilmiyor oluşunuzdur. kaderiniz tamamen pipi sahibinin elindedir. (buradaki “elindedir” kelimesi, bazen mecaz, çoğu kez gerçek anlamıyla kullanılmaktadır). nice arkadaşımın, klozette, şu pipiye takılan poşetlerde veya kulak burun boğaz yollarında sonlanan hikayelerini içim acıyarak dinlemişimdir. tüm bunlara rağmen, hepsine seslenebilsem şunu demek isterim; dünya’nın tüm spermleri, yumurtayla birleşin.. birleşin de görün ebenizinkini!”
*
yalnız kullandığınız spermlere dikkat edin..
gazı kaçmış olmasın..
orjinal yazı için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder