14 Kasım 2012 Çarşamba

SEVGİLİM OLSUN İSTEMİYORUM


Sevgilim olsun istemiyorum..
Sevdiğim olsun istiyorum..
Hergün "görmek" değil..
Benim olduğunu bilmek istiyorum!
Elini tutmak değil..

Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum!
İki gün değil ebediyen sürsün istiyorum!
Uğruna ölmek değil...
O'nun için yaşamak istiyorum!

Cemal Süreya

21 Temmuz 2012 Cumartesi

turgut uyar babadan seçmeler...


bir.


"elele gittigimiz bu yolda
sen gitgide buyursen,
benim icimde cok beklemis
cok eski bir yer kanar..."


iki.

aşkım da değişebilir gerçeklerim de
pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
yan gelmişim diz boyu sulara
hepinize iyi niyetle gülümsüyorum hiçbirinizle dövüşemem
siz ne derseniz deyiniz
benim bir gizli bildiğim var
sizin alınız al inandım
sizin morunuz mor inandım
ben tam kendime göre
ben tam dünyaya göre
ama sizin adınız ne?

benim dengemi bozmayınız


üç.


"sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse"

dört
.....
ey kimse yok!..
ey bir mavinin unutulmasından
arta kalan!..
ey sen var mısın?..
ey olma!..
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
ah, yağmur başlayacak
gece olsa da sussam...

ben koşarım aşağlara, koşarım
yıkanacak boğulacak su bulsam....


beş."bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
toprak ve insan kokularıyla,
uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
başımı alıp gideceğim."

altı.
"ey bilene bilene tükenen bıçak"...


yedi.
"...ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
imla kurallarıyla mutsuzluk üstüne..


sekiz.
"...
mutlu aşk yoktur
bilirsin.

ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında,
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur..."


dokuz."bir gün, bir parkta otururken, biliyorum
bir el yağmurla dokunacak omuzuma
bir çift göz, bir davet, bir kalp
çoluğu çocuğu terk edeceğim... "


on.
"gökyüzünün kalkıp dudaklarıma bir değmesi var
oysa kapılar var duvarlar var perdeler var."


onbir
"ilaç milaç bok püsür.
şuramda bir şeyler var
sahiden bir şeyler var
haykırmadan anlatamam."

oniki.
"... benim herşeyim biraz su içer gibi öyle kolay, biraz da işer gibi, sonsuzluğa. "


onüç.insanları çok fazla sevmem. hayvanları da. tanrıya inanmam. olan biten bütün pespayelikten kendisini sorumlu tutarak rahatlamamı sağlaması için bir yaratıcının varlığına inanmayı çok isterdim. gerçekten. toplumlara ve bireylere bir günah keçisi her zaman lazımdır. iyi gelir. harareti alır. sakinleştirir. "lanet olsun tanrım, yaptıklarını beğeniyor musun? lan neden hala susuyorsun? o siktiboktan tuzlu çekirdekleri çitliyerek bizi izlemek çok mu eğlenceli? konuşsana! seni, senin belası seni!" diye haykırıbağırmayı çok isterdim. ama hayır. sakin gelelim güzeliz dude. yok öyle bir şey! fazlasıyla romantik bir isyan stili bu. hem eğer illa bir tanrı varsa bir yerlerde işte buraya yazıyorum o tanrı, turgut uyar'dır. yarattığı dünyayı rezilleştiren insanlara, can suyu enjekte etmek için türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde kendi kendini dünyaya göndermiş, ardında kutsal bir kitap bırakıp tanrıcılık rolüne geri dönmüştür. ama hayır, sakin gelelim güzeliz dude. yok öyle bir şey! fazlasıyla romantik bir inanmak istemek stili bu. evet, kabul ediyorum ki kainatın ortasında yapayalnızım. lanet bir solucan yemi olucam, balık yemi olacak kadar şanslı değilsem tabi. olay budur. ne eksik ne de fazlasıdır hayat ve sonrası. işte bu pespaye hayattan sıkılıp bunalıp lanet edip siktir çekip ıstırabına sövüp sövüp sövüp de utanmadan ve umutla yaşıyorsam hala sebebi turgut uyar'dır. `bir intihar biçimi olarak yüksek doz turgut uyar okumak`sık sık yaptığım bir şey olduğu içindir. turgut uyar biz insanlar için defalarca ölüp ölüp dirilmiş ve her ölüşünde ve dirilişinde şiirler yazmıştır. işbu şiirleri okumak varken intihar etmek gereksizdir.


ondört.bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.

kabul.
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
kuraklık bu,
adın ekmeğe dönüşmüyor.

onbeş.
"belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.."

onaltı
"düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz."

onyedi.
"yazık sevgime diyor birisi"

onsekiz.
''eskiden şaşardık bazı şeylerin yokluğuna
artık bu yokları var etmeyi usladık''

ondokuz.
"temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa, gel bağışlayalım birbirimizi"

yirmi
"ne şarap, ne sevda, ne yâr adı
daha tatlı kelime yok, "yarın"dan
insan sevdikce iyilesiyor artik anladim
sanki rahat bir toprakmisim da, icime bir cemre dusmus gibi isindim
onda buldugumu bilseniz
yalniz ona soylerim o kadar guzel"

5 Mayıs 2012 Cumartesi

karşılaştırma konusu...

California Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, ateist ve agnostiklerin başkalarına yardım etme konusunda koyu dindarlardan daha istekli olduklarını gösterdi.

Social Psychological and Personality Science (Sosyal Psikoloji ve Kişilik Bilimi) dergisinin haziran sayısında yayımlanacak araştırmayla, "Tanrı'ya inanmadıkları için iyilik yapmaları için hiçbir sebepleri yok" denilen inançsızlar için bir mit daha yıkılmış oldu.

Araştırmanın yazarlarından, California Üniversitesi sosyal psikoloğu Robb Willer "Daha az dindar kişiler için başkalarıyla duygusal bağ kurma gücünün bir başkasına yardım edip etmeyeceği konusunda hayati önemi olduğunu bulduk. Öte yandan, daha dindar olanların fedakârlık gösterme nedenleri duygularla daha az ilişkiliyken; dini öğretiler, toplumsal aidiyet ve itibar gibi etmenlerle daha fazla bağlantılı." diyor.

Willer'la çalışmayı birlikte yürüten Laura Saslow ise dinsiz bir arkadaşının yıkıntılar arasından çıkarılan bir kadının yürek burkan bir videosunu izlemesi ardından, Haiti depreminin yararlarının sarılması için para bağışlaması ardından hayırseverlik duygusunu, mantıken yardım edilmesi fikrinden ayrı olarak neyin harekete geçirdiği sorusuna cevap bulmakla ilgilenmiş.

"Geniş çaplı, üç sistematik araştırmada tekrarlanan bu deneyimi -bir ateistin yabancılara fedakârlık göstermesi için fazlasıyla duygularının tesiri altında kalması- bulmakla ilgilendim." diyor Saslow.

İlk çalışmada Saslow ve meslektaşları 1300'den fazla Amerikalı yetişkin arasında yapılan ulusal bir araştırmadan gelen verileri inceledi. Şefkat yaklaşımının bireyin ne kadar fedakârca davranış bildirmesinin muhtemel olduğuyla bağlantılı olduğunu buldular. Bu bağlantının, çok dindar olanlarla mukayese edildiğinde, en yoğun olarak ateistler veya daha az dindar olan kesimde olduğu görüldü.

İkinci deneyde 101 kişiye tarafsız bir video ya da yoksulluk içindeki çocuklarla ilgili duygusal bir video izletildi. Her birine sahte 10 dolar verildi ve bir yabancıya istedikleri kadarını verebilecekleri söylendi. Daha az dindar olanlar duygusal videoyu ilk görüşlerinde daha fazla para verdiler.

"Merhamet içeren video fedakârlıkları üzerinde büyük bir etki yarattı. Ancak daha dindar katılımcıların fedakârlığını kayda değer bir biçimde değiştirmedi."

Son olarak, bir diğer örnekte 200'den fazla kolej öğrencisinden halihazırdaki fedakarlık düzeylerinin bildirilmesi istendi ve daha sonra katılımcılara kendilerine verilen bir miktar parayı bir yabancıyla paylaşabilecek ya da ondan saklayabilecekleri iktisadi bir oyun oynatıldı. En fazla paylaşım yapanlar, o an için en fazla fedakârlık yapan inancı en düşük kesim oldu.

Dindar insanların bağış yapmalarına neden olan etmenleri anlamak için daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç var ancak araştırma, bu konuda rol oynayan etmenlerin yalnızca empati ve merhamet olmadığını açıkça gösteriyor.

"Özetle bu araştırma, ABD'de kendilerine daha az güven duyulma eğilimi olsa da, konu merhamet duygusuna geldiğinde, inancı daha düşük olan kesimin yurttaşlarına yardım etmeye dindarlardan daha meyilli olduklarını gösteriyor."

Şüphesiz, ateistler (ya da inançsızlar) cemaat motivasyonu veya ucunda ödül (cennet), sevap gibi bir çıkar beklentisi olmadan depremzedelere, evsizlere, din baskısı altında olanlara vb. destek olmak için yardım kampanyaları düzenliyor ya da yardım kuruluşları oluşturuyorlar. Haiti depremi gibi birçok doğal afette maddi yardım yapan Richard Dawkins Vakfı'na bağlı Non-Believers Giving Aid bu konuda akla gelen ilk örneklerden biri. Non-Believers Giving Aid'e destek veren diğer ateist kuruluşları arasında Atheist Alliance International, Atheists United, Atheists Helping the Homeless, Freedom From Religion Foundation, Gay & Lesbian Humanist, Council of Ex-Muslims of Britain sayılabilir.

25 Nisan 2012 Çarşamba

hayatın neresinden dönülse kardır!

En yakın yabancı sendin,
Daha sürülmemişken ışığın biberi
Yaramıza,
Yaslanırken boşlukta duran bir merdiveni
henüz.

Güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız,
İlkyaz derken -kışı gözden kaçıran
Yüzlerce eller yukarı, saygı duruşlarımız
En güçsüz kollarla-
Çözüldü aşkın zarif ilmeği
Bulandı aynalar duruluğu.
Çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda
Bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık
olduğunu..

Yabancıların en yakınıydın sen!

10 Mart 2012 Cumartesi

küçük prens'ten.



Büyüklerin her zaman açıklamalara ihtiyacı var. Büyükler, bir şeyi, hiçbir zaman kendi başlarına anlayamazlar. Çocukların da her zaman açıklama yapmaları yorucu oluyor.



Büyük bir sır karşısında boyun eğmemek olmaz.



Büyükler rakamları sever. Onlara yeni bir arkadaştan söz ettiğinizde, en önemli şeyle ilgili soru sormazlar: "Sesi nasıldır? En çok hangi oyunları sever? Kelebek koleksiyonu var mı?" Bu tür soruları olmaz onların. Sadece: "Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası ne kadar kazanır?" gibi şeyler sorarlar. Onu ancak o zaman tanımış olduklarına inanırlar. Eğer büyüklere "Kırmızı tuğladan bir ev gördüm; pencerelerinde sardunyalar vardı, çatısında kumrular.." derseniz, bu evi kafalarında canlandırmaları olanaksızdır. Onlara "Bir ev gördüm, yüz bin frank eder." demelisiniz. O zaman "Ne güzel!" diye haykırırlar. Böyledirler işte. Kızmamalı onlara. Çocuklar büyüklere karşı çok anlayışlı olmalı. Oysa, hayatı anlayan bizler ise numaralara aldırmayız.



Acıdır bir arkadaşı unutmak. Herkesin arkadaşı olmaz.



Bütün insanlar birer köledir.



Herkesten yapabileceği şeyi istemeli.



Kendini yargılamayı başarırsan, gerçek bir bilgesin demektir.



Bu gezegencik teleskopla, sadece tek bir kere, 1909'da, Bir Türk astronomi bilgini tarafından görülmüştü. O zaman, bu bilgin, buluşunu Uluslararası Astronomi Kongresi'nde çok büyük bir başarıyla açıklamıştı ama elbisesi yüzünden söylediklerine kimse inanmamıştı. Büyükler böyledir. Bir Türk diktatör, halkını, ölümle tehdit ederek, Avrupalılar gibi giyinmeye mecbur etti. Astonomi bilgini de gösterisini, 1920 yılında, çok şık elbiseler içinde tekrarladı. Bu defa, görüşlerine herkes katıldı.



Kendini beğenmişlere sorarsanız, herkes onlara hayrandır. Kendini beğenmişler övgülerden başka şey duymazlar.



İnsan işini aksatmadan da pekala tembellik edebilir.



İnsanlar içinde de yalnızdır insan.



İnsanların nerede olduklarını kimse bilemez. Rüzgar, bir yerden bir yere sürükler onları. Köksüzdürler, bunun da çok acısını çekerler.



İnsan ancak evcilleştirdiği şeyleri tanır. İnsanların bir şeyi öğrenmeye ayıracak vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Arkadaş satan satıcı olmadığından, insanların arkadaşları da olmuyor.




Anlaşmazlıkların kaynağı dildir.



Ona ayırdığın zamandır, senin gülünü değerli yapan.



Sadece çocuklar ne aradıklarını bilirler. Bezden bir bebeğe zamanlarını verirler; bebek, onlar için çok önemlidir: Biri onu ellerinden alsa ağlarlar.



İnsan birazdan ölecek bile olsa, bir arkadaş edinmiş olması gene de güzeldir.



Çölü her zaman sevdim ben. Bir kum yığınına oturursunuz. Bir şey görülmez. Bir şey duyulmaz. Yine de, suskunluk içinde bir şeyler ışır.



İnsanlar, trenlere tıkış tıkış doluşuyorlar ama ne aradıklarını artık bilmiyorlar. O zaman da koşuşturuyor, dönüp duruyorlar. Bir hiç için..



Geceleri gökyüzüne bakmak ne güzeldir! Bütün yıldızlar çiçek açar o zaman.



Bir büyük gizdir bu. Eğer, bir yerlerde; ama nerede bilinmez, tanımadığımız bir koyun bir gülü yemişse, benim için de, Küçük Prens'i seven sizler için de, şu evrende hiçbir şey artık eskisi gibi olamaz! Gökyüzüne bakın! Sorun kendi kendinize: Acaba koyun çiçeği yedi mi? Her şeyin nasıl değiştiğini göreceksiniz.. Hiçbir büyük adam bunun, bu kadar önemli olduğunu hiçbir zaman anlayamayacaktır.



kolibant amca (:

Recent Readers Map -- Ziyaretçi Profili

bıdı bıdı

seri katil (3) a.q (2) amorphis (2) aşkkk (2) hastalık düşünce (2) istanbul (2) 29 ekim (1) 56k modem (1) Bilgisayar Atölyesi (1) Dropkick Murphy's (1) I love nuclear (1) Sabahattin Ali (1) The true face of Leonardo Da Vinci (1) adamın damına koyan şarkılar (1) aforizma (1) ahlak (1) albert einstein (1) anarchist cookbook (1) anne (1) ateizm (1) aşk mı? (1) bandista (1) blogger (1) boobies (1) can baba (1) catcher in the rye gönülçelen (1) cehenneme övgü (1) chrome (1) darth vader (1) deizm (1) din (1) direc t (1) direc t hasret (1) drums session (1) durup dururken adamın damına koyan şarkılar (1) elegy (1) emrah (1) evet sanırım (1) evlilik gereksiz mi (1) evlilik yemini (1) fight club (1) fitzgerald (1) gerekli valla (1) gereklidir (1) google (1) google googlizm googlism (1) google wave (1) h4x0r (1) hayat (1) holden caulfield the catcher in the rye gönülçelen (1) how to make a smoke bomb (1) inat (1) infected mushroom (1) kadın (1) kafana takma (1) kuran parmak izleri (1) küçük prens (1) kılıçdaroğlu sünnetsiz (1) lost (1) lost teori (1) mesaj (1) microsoft (1) mor ve ötesi (1) mucize kuran deniz (1) my chemical romance (1) nası yawww (1) nasıl oluo (1) night (1) night in istanbul (1) of of (1) ottoman crime osmanlı (1) photography (1) photoshop cs5 (1) puhahaha (1) pussy (1) rammstein (1) rilke (1) roman (1) sansürcü digiturk (1) satan (1) serçelerin şarkısı (1) shibumi (1) stairway to heaven (1) tanrı (1) tembellik hakkı (1) test (1) the departed (1) tick (1) tomtom (1) turgut uyar (1) tyler durden fight club (1) ville valo natalia avalon summer wine (1) yaz gereksizliği (1) yok be (1) yok yok çekemem (1) yıldırım özçelikyürek (1) zaman (1) çelişkiler (1) öküz (1) Şöhret Kurşunoğlu (1) şarkı ters (1) şıh (1)

Arama yapmaq için...

FriendFeed

Google translate

Lijit Stats Wijit - Recent Readers List

hangisi yıkılmayaydı iyi olurdu?

Blog Archive

İzleyiciler

arşivci bi adamım...

Aramak istiom ulen (: